Farkındalık Kartları
🌼 İÇİNİZDEKİ HUZURU GÜÇLENDİRİN
Yazı Boyutu:
Kart Yorumu
Hayat güzel bir yolculuk... Yaşadığınız bütün olumsuzlukları, acı olarak algıladığınız için acı çekiyorsunuz.
Evet, acı, gerçekten acı... Ama size ne öğretmek istiyor? Ne vakit dünya değerlerine bu kadar sıkıca tutundunuz ki, elinizden gitmeye başlayınca canınızı yakıyor?
Bir insan size zarar veriyorsa, ya sizi uyandırması için onu hayatınıza çekmişsinizdir ya da arızalı parçanızın şifalanması için sizinle eşleşmiştir. Sizin canınıza okuyup sizi dengeye aldıktan sonra görevi bittiği için ya kendiliğinden düzelecek ya da gidecektir.
Birine zarar verdiğiniz için belki şu an bir başkası da size zarar veriyordur. Eğer bir başkasının bahçesine göz dikerseniz, onu yargılarsanız, kendi bahçenizde hiç ekmediğiniz yabani otların bittiğini görürsünüz. Hoşlanmadığınız bütün davranışları eşiniz ya da çocuklarınız yapar size.
Yargıladığınız, gözlemlerken içine duygu kattığınız (ben olsaydım yapmazdım, ben olsam evli biriyle birlikte olmazdım, ne biçim anne veya ne biçim baba, bizim çocuk Allahtan böyle değil...) her şeyi kendiniz de yaşayacaksınız. Sizi teğet geçerse eğer soyunuzdan başka birinde cereyan ederek nötrlenir.
Yani başınıza olumsuz bir şey geldiğinde, üzerinizdeki bir olumsuz enerjiyi topraklıyor da olabilirsiniz. Hemen Allah’a yönelip, “Allah’ım yaşadıklarımdan dersimi alıyorum ve sana sığınıyorum, yargılamaktan, eleştirmekten, suçlu aramaktan vazgeçiyorum” niyetini okumanızda fayda var. Bu niyetten sonra tekrar bir yargı yaparsanız durum iyice karışabilir.
Çocuklarınıza kötü şeyleri bile iyilikle anlatın. Kötü şeyleri aklına sokmayın. “Sakın uyuşturucu kullanma!” demek yerine, “Sağlıklı beslen, sağlıklı yaşa...” deyin.
Yasakları söylediğinizde, onun bilinçaltı yasak olana ilgi göstermeye başlar. Endişe üretmeyin. Endişe, etrafınızdaki olumsuz olayları büyütmeye başlar. Bunları akıl almaz ama gönül hisseder. Hayatta her şeyi akılla anlayamazsınız... Bazı şeyler de ancak hissetmekle anlaşılır.
İman eksikliği, maneviyat eksikliği, tatminsizlik, şükürden uzaklaşmak, bu dünyaya kök salmak, yanlış şeyler peşinde ömrünü heba etmek, zamanı ve enerjiyi boşa kullanmak çok yaygın bir sorun. Kendinize şu soruyu sorup yanıtlayın lütfen:
Bir ev satın almak istediniz ve tam da sizin bütçenize uygun bir ev buldunuz. Tek sorun deprem bölgesinde ve her an deprem olabilir. O eve yerleşip, orada çocuk sahibi
olup hayatınıza huzur içerisinde devam eder miydiniz? Dünya da aslında böyle bir yer. Son kullanma tarihi olan bir mekân. Geçici bedensel sürecimizde yaşayalım ama hiç gitmeyecekmiş gibi tutunmayalım.
Bedensel yaşam döneminizde, içinizdeki huzuru güçlendirmeniz gerekiyor. Bir sürü ibadet yolu bir sürü teknik var önünüzde ama hepsi sizi ara sokaklara atıyor. Körü körüne değil, bilinçli ibadetler yapın. Sorgulamadığınız, içinize sinen cevapları alamadığınız yerlerden uzak durun. Sorgulamayan bir insana dönüştüyseniz, her şeyi bir kez daha gözden geçirin. Hakikati arayın. Birinin gelip anlatmasını beklemeyin. Yüreğinize seslenen kişileri dinleyip takip edin ama sonuçlarını kendi farkındalığınızla yakalayın.
Her ne öğrenirseniz öğrenin, dengede değilseniz, zihniniz karışır. Aceleci ve sabırsız olmak da kafa karıştırır.
Bizleri ara yollara, çıkmazlara sürükleyebilir. Bilgiyi hızlı almaya çalışıp bir an önce sonucu görmeye çalışmayın.
Dengenizi bozabilir. Allah’a olan yolculuğunuzda sabırla, sakin ve dingin ilerleyin.
Öyle eserler bırakın ki sizden sonra da insanlar şifalansın ve hayırdua enerjisi almaya devam edin. Hizmet edin... Bu dünyada yaşayacağınız daha kaç yıl var? Bir tek Allah bilir.
Sonra kelebek kozadan çıkacak. Biz bedenlerimizi teslim ettikten sonra kıyamete kadar bekleyeceğiz. Hesap günü gelene kadar dünya var olmaya devam edecek. 300 bin yıl mı, milyon yıl mı, milyar yıl mı? Bir tek Allah bilir... Bu kadar uzun süreçte sıkıntılı karanlıkta mı yoksa nurlar içerisinde mi beklemek isterdiniz?
Şunu hatırlatmak isterim ki; Kuran ve bilim adamları da evrenin genişlediğini, gün gelip küçülmenin başlayacağını, sonrasındaysa yok olacağını söylüyor.
İster Allah’a inanın isterseniz ateist olun fark etmez, kıyamet bir gün gerçekten kopacak! Allah herkesin yardımcısı olsun.
Bülent Gardiyanoğlu’nun “Her Şey Hakikati Görmekle Başlar” kitabından alınmıştır.