Birçok kişi, hayatının birçok noktasında farkına varmadan şunu yapar; "kendi bedenine şikâyet eder." Birinci açısı, az önce bahsettiğim gibi biz kendi bedenimize sürekli olarak şikâyet ediyoruz. Mesela, boyumuza şikâyet ediyoruz, kilomuza şikâyet ediyoruz, fiziksel görüntümüze şikâyet ediyoruz ve bu şikâyetler o kadar yüksek bir enerji oluşturmaya başlıyor ki, kendi bedenimizi zamanla hasta etmeye başlıyoruz. Bu beden, bizi yaradan Rabbimizin bir emaneti… Emanet olan bir bedene, biz sürekli olarak şikâyet ediyoruz. Niye öyleyim, niye böyleyim? diye… Bu beden bizim tekâmül yapabilmemiz için bize bir emanet. Artık bize emanet edilen bedenimize şikâyet etmeyi bırakıp da kendi hayatımıza odaklanmamız gerekiyor. Yaptığımız işlerimize odaklanmamız gerekiyor. Ama biz o kadar odaklandık ki “kilo aldım, işte cildim kırıştı, güzel değilim” sürekli bir şikâyet… Size emanet edilen bedene şikâyet etmekten vazgeçin ve ona teşekkür edin. Beden bir arabaysa, ruhumuzda bir şoför ve herkesin bir araba hakkı var ve şu an her nasıl bir arabanız varsa onu düzgün bir şekilde kullanın. Şikâyet etmeyin, çok yormaktan vazgeçin ve ona hakkını verin. Bedeninize iyi bakın. "Allah’ım bana emanet ettiğin bedene, söylenmekten vazgeçiyorum, şikâyet etmekten vazgeçiyorum ve şu andan itibaren bedenime iyi bakmaya niyet ediyorum. "