Sınavın güzel olması için içinde aşk olması gerekir. Aşk yüksek bir frekanstır ve vücudunuzdaki kimyayı harekete geçirir... İlk başlarda kula duyulan aşk aslında kendi eksikliklerimizi, yalnızlıklarımızı, beklentilerimizi karşıladığımızdan dolayıdır. O insanın hayatınızda olması sizdeki hangi eksiklikleri tamamlıyor bir düşünün. Neden kendi içimizde tam ve bütün değiliz? (Bu sorularla ilgili ayrıntılı bilgileri 2 Tam Bir Tek adlı kitabımda kaleme aldım.) Kendi eksikliklerinizi fark edene kadar başkalarına âşık olmaya devam edersiniz. Kendi eksikliklerinizi tamamlamaya başladığınızda, aradığınız aşkın başka bir insanda olmadığını görürsünüz. Bunu öğrenmek maalesef uzun yıllara mal olabiliyor. Çünkü bize aradığımız her şeyin başka bir insanda olduğunu öğrettiler. Eşinize, “Önce Yaradan’ı seviyorum, sonra seni...” diyebilir misiniz? Muhtemelen size çok kızar. Aynı sözü o size söylese, ses çıkarmasanız bile belki hoşunuza gitmeyecektir. Çünkü size de ihtiyacınız olan aşkın başka insanda olduğu öğretildi. “Oysa hayattaki en yüksek frekans, kulun doğrudan Yaradan’a âşık olması ve bağlanmasıyla harekete geçiyor.” İnsan elbette başka bir insana âşık olur ki ilahi aşka giden yolu fark edebilsin. Âşık olmak en azından tıkanmış kalp kapılarını açar. Lakin insanoğlu birine âşık olduğunda aklına önce beyaz eşya gelir. Mobilyalarla uğraşır. Ardından düğün derken... düğün de gösterişli ve itibarlı olmalı. En iyi mobilyalar alınmalı... Her şeyin en pahalısı güzeldir, gösterişlidir... Dolayısıyla her gören hayran kalmalı... Pahalısını alırsak mutlu oluruz. Halbuki mutlu olacaksınız diye yaptığınız tüm masrafları ödeyene kadar canınız çıkıyor. Sonra aileniz devreye giriyor ve açtığınız borçları onlar ödemeye çalışıyor... Derken tabii ki onlar da maddi manevi çok yoruluyorlar. Pahalı ev eşyaları bir yuvayı mutlu etmeye yetmez. Yuvasını mal mülk gösteriş kaygısı olmadan oluşturmaya başlayan kişilerin hayatlarında daha mutlu olduklarını gözlemledim. Tabii dikkat etmek gereken bir durum var. Mütevazı başlayan yaşamlar bazen bollukla sınanırlar. Bolluğun da iki türlü deneyimi var. Yoksul başlayan insanlar zengin olduklarında ya “Şükürler olsun Allah’ım, verdiğin bolluğun senden olduğunu kabuldeyiz. Hayatımızdaki her şeyin emanet olduğunun farkındayız” der ve imkânı olmayanlara da yardım ederek devam ederler hayata ya da ekonomik özgürlüklerine kavuştukları zaman başarılarını sadece kendilerine mal ederler. Sonra da başlarına gelmedik hezeyan kalmaz. Boşanırlar, iflas ederler, dağılırlar... Aslında hepimiz her an bir sınav içindeyiz. Hatırlamamız gereken en önemli şey Allah’ın varlığını kabullenmek. Bedenlerimiz dahil her şeyin emanet olduğunu bilmek gerekir. “Allah’ım bedenim dahil her şeyin emanet olduğunun farkındayım ve kabulündeyim.” Bülent Gardiyanoğlu’nun “Her Şey Hakikati Görmekle Başlar” kitabından alınmıştır.
🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız.
Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin.
Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)