Geçmişte yaşamak, insanı yoran, perişan eden bir durumdur. Bir gün yaşlı bir teyzeyle konuşuyordum. Bana, “Evladım benim babam çok zengindi. Bizim paşa konağımız vardı. Ailemiz de çok zengindi. Sonra babam kumara merak sardı ve bütün varlığımızı kaybettik. Ben yirmi yaşından sonra hep sefalet çektim. Her sabah uyanıyorum ve akşama kadar o gençlik yıllarımdaki zenginliği düşünüyorum, babama öfkeleniyorum...” dedi. Ben de kendisine, “O bolluk ve bereket bir dönem size emanetti ve sonra başka birinin hayatına emanet olarak geçti. Siz kabule geçseydiniz belki hayatınıza eski zenginliğinizi tekrar çekebilecektiniz. Ama geçmişe takılı kalarak sürekli enerjinizi oraya gönderdiniz ve hayatınızda yeni bir şey yapamadınız. Üzerinden elli yıl geçti...” diye karşılık verdim. Geçmişe takılıp kaldığınızda sıkıntı yaşarsınız. Sürekli plak gibi döner, başa gelirsiniz. Bunu ben de yaptım. Eskiden iyi olduğum bir durumu, iyi olmadığım dönemde sürekli düşünüp isyan ettim. “Eskiden her şey daha iyiydi. Şimdi neden maddi durumum çok kötü?” Sürekli bunun kavgasını ve hesaplaşmasını yaparak geçmişe enerji gönderdim. Söylenerek şikâyet ettiğim dönemlerde fark ettim ki hayatımda yeni hiçbir şey yok. Hep eski şeyler... Her şey eskiye ait. Eskiye takılı kalmaktan hayatıma yeni şeyler katamamışım. Hep eskiyi düşünmüşüm ve orada yaşayıp söylenmişim... “Eskiden çok daha rahat tatile çıkardım, çok daha rahat araba değiştirirdim, eşya alabilirdim...” diye söylenenlerin yanı sıra bir de “Dedem zamanında zengindi, neler neler yapabiliyordu. Bize bir şey bırakmadı. Bu yüzden de ben yapamıyorum” diyenler de var. Atalarınızın geçmişteki mal varlıklarını düşünüp durmaktan da vazgeçin. Her şey geçti gitti. İzin verin sizin için de geçip gitsin. Daha ne kadar geçmişe enerji göndereceksiniz ve geçmişte yaşayacaksınız? Olmuş bitmiş olaylarla hayatınızı harcamaktan yorulmadınız mı? Geçmişte yaşadığı halde bugünkü hayatına yenilikler katabilen kimseyi görmedim. Bunu siz de başaramayacaksınız çünkü sahip olduğunuz enerjinin büyük çoğunluğunu geçmişe gönderiyorsunuz. Geçmiş sizi eritir ve içine alır...Geçmişte yaşayan insanların gelecek kaygıları da çok fazladır. Geçmişe gönderdiğiniz enerji kadarını gelecek için de yaşarsınız. Nasıl öderim, nasıl yaparım, nasıl olacak? Kendinizi artık toparlayın. Geçmiş, yaşandı ve bitti. Size ait değil. Sahip olduğunuz tek şey şu andır. Şu anın kıymetini bilmek yerine halen geçmişe takılı bir halde hayatınızı devam ettirdiğiniz her an ziyandasınız. Bunu kendimde fark ettiğimde “Allah’ım ne yapmışım bugüne kadar!” dedim. Evet, geçmişte iyi dönemlerimiz oldu. Şükürler olsun. Varken iyiydi. Gidince niye kötü oldu? Niye şükretmemişim? Neden gelirken güzeldi de gidince kötü oldu? İşte bu noktada artık kabuldeyim. “Allah’ım verdiğin ve aldığın her şey için şükür ve hamd ederim. Her şey sendense, o da bir dönemdi yaşandı, deneyimledik, teşekkür ederim. Şimdi bu dönemdeyim, bunu deneyimliyorum. Bunu da kabuldeyim... Daha iyisi için şükrederim.” Geçmişte yaşadığınız olayları toparlamaya başlayınca, affetmeye ve kabule geçince gelecekle ilgili önünüz de açılmaya başlayacak. Buraya dikkat edin. Çünkü yeni enerjiler hayatınıza gelecek ve yenilikler oluşturmaya başlayacaksınız. Yıllar önce yaşadığınız bir olayı gerçekten affetseydiniz, şu an hayatınız bambaşka bir noktada olacaktı. Evet, belki biri bize zarar verdi, belki günahsızdık, belki suçsuzduk, belki daha önce farkında olmadan yaydığımız enerjiden dolayı başımıza geldi bütün bu olaylar... Her neden olduysa oldu ve bitti. Geçmişte yaşamayı bırakın. Yaşandı ve geçti. Geçmiş sizi kurtaramaz. Anda yaşamanız gerekiyor. Kendinize dürüstçe sorun... Yediğiniz yemeğin tadını alabiliyor musunuz? Arkadaşlarınızla yaptığınız sohbetin tadını çıkarabiliyor musunuz? Alamıyorsanız, ziyandasınız. Hem de büyük bir ziyandasınız. Çünkü neredeyse hayatınızın çoğunu ziyanda geçirdiniz. Tekâmülünüzü artırmak için, geçmişinizi ve geleceğinizi şifalandırmanız gerekiyor. Onun dışında başka hiç bir yol, çıkış yolunuz değil. Geçmiş ve geleceği affederek, bağışlayarak, o haklıydı, bu haksızdı olaylarından çıkıp, artık hayatta hangi yaşta olursanız olun, yeni bir başlangıç yapmanız gerekiyor. Yeni bir başlangıç yapmazsanız, aldığınız her nefesin hesabını, günü geldiğinde Rabb’inize nasıl vereceksiniz? “Allah’ım, geçmişte yaşamaktan sana sığınırım. Bütün öfke ve alınganlıklarımdan sana sığınırım. Geçmişteki iyi haldeki varlığımızın gidişinden dolayı isyan etmekten vazgeçiyorum. Şu an hangi durumdaysam öncelikle şükrederim. Kabuldeyim... Kendime ve birilerine söylemekten vazgeçip, hayatımın her yönden daha iyiye ulaşması için adım atmaya niyet ediyorum. Senin izninle maddi ve manevi iyiye doğru ilerlemeye niyet ediyorum.” Bu niyetle adım atın. Eğer zihniniz geçmişten bir olayı hatırlamaya başlarsa, Evrenin İlahi Dili – Uyanış isimli kitabımızı bir kez daha okuyup, oradaki uygulamaları lütfen gönülden yapmayı deneyin. Geçmişten arınıp, anda nasıl kalabileceksiniz, evrenin ilahi dilini nasıl anlayacaksınız? Bu soruların cevaplarını elimden geldiğince paylaşmaya çalıştım. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Her Şey Hakikati Görmekle Başlar” kitabından alınmıştır.
🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız.
Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin.
Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)