Farkındalık Kartları

🌼 GÖSTERİŞ PEŞİNDE KOŞMAK

Yazı Boyutu:

Kart Yorumu

Genelde gösteriş yapan insanların en büyük şikâyeti, herkesin gösteriş peşinde koşmasıdır... Aslında fark etmezler ki en büyük gösteriş meraklısı kendileridir. Kendi yaptığı ya da yapmak istediği şeyleri başkalarında görmekten rahatsız olur... Hiç gözlediniz mi hayatınızda, ne tür insanlar, neler yapıyorlar? Genelde başarısızlık korkusu olan insanlar, kendini başarılı göstermek için çok çalışır. Hata yapma korkusu olanlar da her şeyi mükemmel yapmaya çalışara mükemmeliyetçilik gösterir. Bu dünyadaki değerlerin kıyafet, mal, mülk, makam, mevki olduğunu sananlar kendilerini bu gibi konularda öne çıkarmaya çalışırlar. Ömürlerini, dünya malını değerli sandıklarından dolayı, onu yüceltip kendilerini süslerler. Allah’ın gerçek kulları, hiçbir konuda övünmezler, dünya malı ile kendilerini göstermeye çalışmazlar. Güzel amellerde bulunurlar ve bunları da çoğu zaman gizlerler. Kişi her konuda bilgili olduğuna inanıyorsa, sahip olduğu bilgi kabı dolmuş demektir. Kabının ne kadar küçük olduğunun farkında değildir. Bu yüzden o küçük kabının içindeki her damla onun için büyük bir dünyadır. O kabı okyanusa boşaltabildiği zaman aslında ne kadar da az şey bildiğini fark edecektir. Daha fazla mal mülk edinmeye çalışmak ya da daha başarılı olmayı istemek elbette yanlış değil. Fakat bir şeylere sahip oldukça kendinizi nasıl hissettiğinize bakın. Artık daha mı güçlü hissediyorsunuz? Yani cebinizde paranız varken kendinizi daha özgüvenli ve güçlü hissediyorsanız, dikkat gereken bir noktadasınız demektir. Arkadaşlarınız yemeğe davet ettiğinde cebinizde para olmadığı için bahaneler uydurup o yemeğe çıkmıyor, paranız varken her seferinde yemekleri siz ısmarlamaya çalışıyorsanız, bunun altında acaba hangi korkunuz yatıyor? Hangi duygu sizi böyle davranmaya itiyor? Neden paranız yokken yardım isteyemiyorsunuz, varken de herkesi koruyup sahiplenmeye çalışıyorsunuz? Neden güçlü görünmeye çalışıyorsunuz? Neden daha lüks bir araba alma çabası içindesiniz? Neden terfi almak istiyorsunuz? Neden hep marka giyinmeyi tercih ediyorsunuz? Maaşınıza zam alabilmek için neden sevmediğiniz sorumluluklar almaya kalkışıyorsunuz? Daha iyi yaşayabilmek için mi? Neden ailenize karşı bile sahip olduğunuz malın miktarıyla övünüyorsunuz? Biri sürekli dürüstlükten konuşuyorsa, kendi içinde dürüst olamadığı şeyler vardır ve bu eksikliğini bütünlemeye çalışıyordur. Biri sürekli namustan bahsediyorsa dikkat edin! Acaba neden bu konuyu öne çıkarmaya çalışıyor? Neden birileri sürekli başarıdan bahsediyor? Bazı anne babalar, sürekli çocuklarına zengin eş bularak kendilerini kurtarmalarını söyler. Kim sırtını zengin dediği bir eşe dayadıysa o eş ya iflas etmiştir ya da bolluğu başkasıyla paylaşmayı seçmiştir. Uyanın artık! Bu dünyada mal da yalan mülk de yalan... Hiçbiri bize ait değil. Vücudunuzun kasıyla, güzelliğiyle diğerlerinden daha iyi olduğunuzu düşünüp övünmeyin. Hepsi günü geldiğinde elinizden gidiyor zaten. Böbürlenmek, övünmek, büyüklük taslamak, hayatınıza ciddi sınavlar çeker. Yeni sınavlara ihtiyacınız varsa, büyüklenmeye ve övünmeye devam edin! Herkes en güzelini yaşamayı hak eder. Herkesin sizi başarılı ve güçlü bulmasını arzu ettiğiniz için bir araba satın almayı diliyorsanız emin olun kendinizi her zaman yetersiz ve ispat içerisinde bulacaksınız. Duygunuz “Araba kullanmayı seviyorum ve bunu hak ediyorum, Allah herkese nasip etsin” şeklindeyse, adım atın ve ilerleyin. Sistemin içinde rahat etmek istiyorsanız, hayatınızdaki her şeyin emanet olduğunu kabullenin ve hiçbir konuda gösteriş yapmayın. Büyüklenmeyin, övünmeyin. Malın, mülkün ailenin emanet olduğunu her zaman hatırlayın. Hiçbir zaman topluluk içinde en şık, en güzel, en güçlü olmaya çalışmayın. Ortamdaki bütün nazarı üstünüze çekersiniz. Gerçekten aklı olan insan, göze batmamaya çalışır. Allah ona her zaman yeter. “Allah’ım, bilerek veya bilmeyerek, sahip olduğum veya olamadığım herhangi bir şeyle gösteriş yapmaya, böbürlenmeye, öne çıkmaya çalıştıysam kendimden ve herkesten özür dilerim. Allah’ım ne olur beni affet! Bilerek veya bilmeyerek nerede övündüysem beni affet. Makamdan, mülkten ya da her nereden ise, kendimi bir zerre bile diğer insanlardan önde gördüysem, özür ve af dilerim. Yaratılmış her zerreden özür ve af dilerim. Duam ne olur kabul edilsin! Âmin...” Bülent Gardiyanoğlu’nun “Her Şey Hakikati Görmekle Başlar” kitabından alınmıştır.
: / :