Zihin öyle bir mekanizmadır ki unutmamak için de hatırlar. O zaman unutmak istediklerinizi yazın. Zihninizde, kafanızda yeni ve güzel hatıralar için yer açılsın. Yeni ve mutlu deneyimler için yer boşaltın. Nasıl ki giymediğiniz ama gardıropta kalabalık eden kıyafetleri seçip ayırır ve yeni, güzel kıyafetler için yer açarsınız, yeni ve güzel düşünceler için de öyle yer açın. Yeni yer açma zamanının gelip gelmediğini anlamak kolaydır. Kendinizi bir yoklayın, zihninizi bir kontrol edin. Eğer geçmiş tarihli, aradan uzun zaman geçmiş olayları hatırlayıp yakın zamanda olanları unutuyorsanız, gardırop doldu demektir. Üç gün önce ne yaptığınızı hatırlamıyor ancak otuz yıl önce yaşanan bir olayı hâlâ net bir biçimde hatırlıyorsanız, artık gardırop temizliğinin zamanı gelmiştir. Kendi kendinize şu çalışmayı yapın: İlk hatıranız nedir ve hangi tarihte hatırlamaya başladınız? Üç yaşındayken, ailece şahit olduğumuz bir trafik kazasını çok net biçimde hatırlıyorum. Çocukların genellikle beş altı yaşından önceki olayları hatırlayamadığı söylenir. Üç yaşındaydım ve arabayla Türkiye’ye gelmiştik. Yolda giderken hızla yanımızdan bir araba geçti, yoldan çıktı ve takla attı. Annemle babamın onlara yardım etme çabasını hatırlıyorum. Biz ise arabada kuzenlerimle oturup ne olduğunu anlamaya çalışıyor, merakla bakıyorduk. Her insanın kişisel arşivinin bir başlangıcı vardır. Bir düşünün bakalım, ne tür olaylar hatırlıyorsunuz; sizin arşiviniz hangi hatıra ile başlıyor? Eskileri hatırlamaya başlayınca, daha çok olumsuz hatıraların kalıcı olduğunu fark edeceksiniz. Benim de durumum aynıydı. Hep olumsuzlar zihnimdeydi. Şimdi artık bunu yapmıyorum. Olumsuzları siliyor, temizliyor, unutuyorum. Olumlu hatıraları zihnimde tutmaya çalışıyorum. Bu hem neşemi hem enerjimi artırıyor. Olumsuz hatıraları taşımak, onlarla zihni meşgul etmek insanı yorar. Enerjisini düşürür ve üretebilme yeteneğini kısıtlar. Ben olumlu hatıraları bilinçli olarak öne çıkararak neşeleniyor ve enerji buluyorum. Hepimiz insanız. Ne kadar istesek de her zaman olumlu anıları hatırlayamayız. İster istemez beş dakika geçmeden benim aklıma da Ahmet’le, Mehmet’le yaşadığım olumsuz hatıralar geliyor. Kendimi yorgun, sinirli, titrerken ya da sırtım ateş gibi yanarken bulabiliyorum. Böyle bir duruma girdiğinizi fark ettiğinizde, beklemeden o kişiyle bağınızı kesin çünkü karşı taraf sizinle bağlanmak istemiyordur. Onun enerji alanına girmeye çalışmayın. Zihninizden geçirdiğiniz kişiyle bir enerji bağı kurarsınız. Bu uzun sürerse daha fazla bağlantı anlamına gelir. Öfkeli birini düşünürken öfkelendiğinizi, sakin birini düşünürken sakinleştiğinizi fark edersiniz. Sakin birine, izni olmadan bağlanmaya çalışırsanız yine sizi ateş basacaktır çünkü izni yoktur. Eskiden sadece sabit telefonların olduğu dönemde, kalın, tuğla gibi telefon rehberleri olurdu. Bu rehberlerin sarı renkle basılan sayfaları bir çeşit reklam olan işyerleri telefonlarıyla doldurulurdu. Zihninizi sarı sayfalara çevirmeyin. Her gün sırasıyla sarı sayfaları açıp sizi kızdırmış, öfkelendirmiş, üzmüş, haksızlık etmiş insanları sıradan geçirerek sabahtan akşama kadar kendi kendinizi yormayın, enerjinizi kaptırmayın. Benim zihnime böyle düşünceler geldiğinde, artık “Allah iyiliğini versin...” deyip yoluma devam ediyorum. Vesvese gelip saldırıyor: “Ama sana zarar verdi! Böyle kolay mı affetmek?” Emin olun kolay. Belki bir günde yapamayacaksınız ama niyetiniz bu olursa yapacaksınız çünkü kendinizi yorarak, erteleyerek geçen zaman sizin ömrünüzden gidiyor. Neden zaten size haksızlık etmiş biri için bir de zaman harcayasınız? Farkındalığa ulaşıp zihninizde beliren düşüncelerin hangisinin iyi hangisinin ise sizi yoran düşünce olduğunu anlamaya başladığınızda, vesveseyi olumlu işler için bir araç haline de getirebilirsiniz. O kafanızın içinde konuşur ve bilinçaltı kayıtlarına doğrudan bağlantılı olduğu için sizin hatırlamadığınız olayları bulup çıkarır. Yeniden hatırlamanızı sağlar. İster ki siniriniz bozulsun. Kısırdöngü içinde debelenip durun. Siz ise tekâmül etmek, arınmak istiyorsanız, onun bulup çıkardığı bu olumsuz hatıraları silip temizleyebilir, helalleşmek için bir fırsata dönüştürebilirsiniz. Vesvese kötü anıları bulup getirdikçe, “Allah senin de iyiliğini versin. Senin de iyiliğini versin. Sana da hakkımı helal ediyorum...” deyin. Unutmayın ki her hayır görünende bir şer, her şer görünende de bir hayır gizlidir. Yeter ki bakış açısını değiştirmeyi başarın, o zaman şerrin içindeki hayrı bile görebilirsiniz. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Kendini Ertelemekten Vazgeç” Kitabından alınmıştır.
🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız.
Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin.
Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)