Birçok kişi kısa yoldan zenginlik ister. Konfor alanı, lüks yaşam, rahat etmek, güvencede olmak ister. Hep almak isterler. Almaları gerekenden fazlasını da almak için gayret ederler. Bir gurup da var ki, hakkını aramakta zorlanır. Hayatı minimumlarda yaşar. Elbette yaşamak için kazanmak, evinize ekmek götürmek gerek. Tümüyle bedelsiz iş yaparsanız ya da hakkınızı arayamazsanız, sonuçta zor duruma düşecek olan yine siz olursunuz. Ancak hayatta bir şeyleri başaracağız, kendimizi daha fazla ertelemeyeceğiz diye, “Sıra artık sadece bende...” deyip de tuzaklara da düşmeyeceğiz. Hayatta sizi bekleyen önemli tuzaklar vardır. Özellikle kitle iletişim araçları ve “eğilim belirleyici” denilen küresel etkiye sahip araçlar sayesinde belirli bir tarafa yönlendirilirsiniz. On yıldır giydiğiniz ayakkabı hâlâ sapasağlamdır ama siz her yıl hatta her sezon yeni bir ayakkabı alma derdine düşersiniz. Kullandığınız telefon bütün ihtiyaçlarınızı görüyordur ama size her yıl yeni modelini aldırmak için bir yol bulurlar. Ekranında küçük bir değişiklik yapar, şarj aletini değiştirir veya kamerasına yeni bir özellik ekleyip sizi onu satın almaya zorlarlar. Oysa sizin bu “gerekli olmayan” değişiklik için çok kıymetli bir şeyi harcamanız gerekecektir: Zamanınızı... Düşünün, hiç ihtiyacınız olmadığı halde, telefonu değiştirebilmek için kaç saat çalışmak zorundasınız? Siz zaten işinizi gören aracınızı değiştirin diye birileri teşvik edilir. Reklamlar yeterli gelmezse ne yapar eder, biri nispet yapmaya çalışır. İşyerinde veya mahallede biri yeni modeli alıp herkesin görebileceği bir yere çeker. Farkındalık içindeyseniz buna aldırmazsınız. “Allah iyiliğini versin...” deyip hayırdua eder geçersiniz. Ancak halen uykudaysanız, bu defa sizi bir hırs basar. Ne yapıp edip yeni model arabayı alabilmek için kendinizi zorlar, zamanınızı harcar, kendinizi erteler, belki sağlığınızdan olursunuz. Sonuçta model değişikliğine gitseniz bile sorun bitmez çünkü seneye yeni bir model daha çoktan hazırlanmış, seri üretim için fabrikanın şalterleri kaldırılmıştır. Peki, siz bu şekilde zaman harcayarak, ömür harcayarak gereksiz alışverişin peşinde koşarken, küçük bir evde mutluyken havuzlu bir villa sahibi olmak için ömrünüzü verirken, aradaki kazanç kime gider? Elbette bizden daha akıllı olanlara çünkü bize son model telefonu satıp eski modeli hurda fiyatına alan aynı firmadır. Kendi adıma bunu öğrenmek kolay olmadı. Yıllarca teknoloji meraklısı bir insan olarak epeyce zamanımı ben de ziyan ettim. Artık zorunlu olmadığım tek bir düğme için bile para vermiyorum. İkinci el temiz bir cihaz bulabiliyorsam, sıfırını alacağım diye zorlamıyorum. Aradaki farkı da insanlara yönelik yaptığımız projelere aktarıyorum. Bu nedenle geceleri huzurlu uyuyabiliyorum. Diyorum ki: “Bugün Nefes21’den on yeni kişi daha faydalanmaya başladı...” Bu da bana huzur veriyor. Bu satırları okuyan sizler de faydalandınız ve bu da benim için mutluluktur. Hem internet ortamında, hem aplikasyonda, hem de kitaplarda insanların hayrına kullanılabilecek kaynak başka yere gitmiyorsa, üç ayrı platformdan sizlere ulaşabiliyorsak, bu dönüşüm sayesinde oldu. Yıllardır ne geliyorsa, buralarda kullanıyorum çünkü benim Rabb’imle anlaşmam öyleydi. “Allahım, yol senin yolun, hizmet senin hizmetin; ne veriyorsan, ben bu yolda kullanacağım...” diye niyet etmiştim. Verdikçe de artıyor. Bu nedenle sizlere de tavsiyem, hiç pintilik yapmayın. Pintilik yapmadıkça azalmak bir yana arttığını göreceksiniz. Çoğu insan bolluğu tek kapıda zanneder, “Ben işe gidiyorum. Ay başında patron bana maaş verecek. Başka da bir gelirim yok...” diye düşünür. Oysa Allah yoksul değildir. Onun nimeti sınırsızdır. Bu evrende sizin için milyonlarca, milyarlarca kaynak var ve siz gönül kapılarınızı açık tutarsanız, bolluk ve bereket size her yerden akıp gelecektir. Bu nedenle zaman zaman şöyle dua ederim: “Allahım bildiğim ve bilmediğim her türlü helal kaynaktan, bolluk ve bereketini bize yağmur gibi yağdır. Biz de bunu senin yolunda aşkla, hizmetle paylaşalım.” Size de bu duayı tavsiye ediyorum. Bildiğiniz veya bilmediğiniz helal kaynaklar önemlidir. Haram kaynak sizi hasta eder, helal kaynak ise bolluk ve bereket getirir. Helal olanı isteyin, helal olanı dileyin. Bir gün bir tanıdığım, karşı tarafın biraz iyi niyetinden de faydalanarak, bir mülkü neredeyse yarı fiyatına satın aldı. Çok kârlı bir iş yaptığını düşünüyordu. Çoğumuzun gözünde de iyi bir insandı ama bu durum onun, bir mülkü hak ettiğinden daha düşüğüne alarak karşı tarafın zarar etmesine sebep olmasını engellemedi. Daha sonra bu olay unutuldu. Aradan epeyce bir zaman geçti ve bir gün bu evde yangın çıktığını öğrendim. Epeyce bir maddi zarar oluşmuştu. Konuşma fırsatı bulduğumda, evde yangın çıkması nedeniyle tadilat yaptırdığını ve yüklüce bir harcama yaptığını anlattı. İşin garip tarafı yaptığı harcama, tam olarak o mülkü alırken karşı tarafın gerçekte alması gereken rakamı tamamlayacak kadardı. Aradan bir süre daha geçince bu kişinin hasta olduğunu öğrendim. Bir süre sonra da vefat etti. Çok ilginç bir örnekti, çünkü iyi bir insan olduğuna inanıyorduk. Nitekim öyle de olmalı ki haksız yere edindiği miktarı elinden çıkarmadan gitmemiş oldu. Daha üzücü olanı, bu yük üzerindeyken gitmesi olacaktı. Şunu lütfen anlayın ve hiç unutmayın: Eğer iyi bir insansanız, harama el uzattığınızda sizden bir yerden çıkar. Haramın sizde kalmasına izin verilmez. Kötü bir insansanız, yani harama el uzatıyorsanız da çıkmıyorsa zaten yapacak bir şey yok. Sizin hesabınız başka bir boyuta bırakılmış demektir. Bu nedenle, her zaman “Bildiğim ve bilmediğim her türlü helal kaynaktan...” temennisini dilinizden düşürmeyin. Elbette helal kaynağın size gelmesi de oturduğunuz yerde olmayacaktır. Sakın ha, “On yıldır bu koltukta oturuyorum, bana bir şey gelmiyor...” demeyin. Hareket edin. Oturarak başarıya ulaşan tek canlı tavuktur. Yatarak ancak karpuz gelişir. Siz karpuz değilsiniz. Hareket etmeli, devinim halinde olmalısınız. Hareket edin, üretin. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Kendini Ertelemekten Vazgeç” Kitabından alınmıştır.

🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız. 

Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin. 

Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)