Gelişim Kartları

🌱 İletişimi Doğru Kurmak

Yazı Boyutu:

Kart Yorumu

Ailenin içinde sizi delirten insanlar varsa, sorun iletişimdedir. İletişim kuramadığınız için siz onları delirtiyorsunuz, onlar da sizi delirtiyor. Bu nedenle sabah yataktan kalkarken enerji bulamıyor, yorgun kalkıyorsunuz. Büyük kızım daha çocukken, kerrat cetvelini öğrenmekte zorlanıyordu. Basit sorularıma bile cevap veremiyordu. “Kızım çarpım tablosunu öğrenmen gerekir. Her zaman sana lazım olacak...” diyordum ama o “Boş ver baba. Bunları okuyup da ne olacak? Yalan dünya...” diye cevap veriyordu. “Nereden duydun bu lafları?” “Televizyondan...” Çocuklar duyduklarını, gördüklerini kopyalarlar. 3 kere 3’ün kaç ettiğini bilmiyor ama televizyondan gördüğü bir cümleyi ezberleyebiliyor. Bu nedenle izlesinler diye onların önüne koyacağınız şeylere çok dikkat etmelisiniz. Çocuğumu çalıştırmak istediğimde kafası düşüyor, uyku basıyor. Dua ettim: “Allahım bana yardım et, çocuğuma ulaşayım. Sorun onda değil, bende. Ben çaresiz kalıyorum.” Sonra aklıma bir fikir geldi. “Madem çarpım tablosu ezberlemek sıkıcı geliyor, seni arabayla gezdireyim mi?” Uykusu birden dağıldı, “Hadi gezelim!” dedi. Kamyonetten bozma, eski, külüstür bir arabam vardı o dönem. Çocuğu kucağıma koydum. “Arabayı sen kullanacaksın...” dedim. Ayakları yere ulaşmıyor. “Baba oradaki küçük vitesi de taksana!” dedi. Küçük vites dediği, dört çeker arabalarda bulunan takviye vitesi. Birçok şoför bile bilmez eğer dört çeker bir araç kullanmadıysa. Kerrat cetvelini bilmiyor ama takviye vitesini biliyor! Demek ki zeki, ancak iletişimi doğru kurup matematiğe ilişkin ilgisini uyandıramamışım... Arabaya bindik, çukurlara batıp çıkarak, tepelere tırmanarak dolaştık trafik olmayan bir alanda. Sonra eve dönme vakti geldi. “Ben araba sürmek istiyorum...” dedi. “Ben de matematik çalışmak istiyorum. Hadi ikisini birleştirelim...” dedim. “Sen arabayı kullan ben de soru sorayım sana.” “Anlaştık.” Yaklaşık yarım depo mazot karşılığında tüm çarpım tablosunu ezberledi. Belki benzer sorunları siz de yaşıyorsunuz, ama şunu unutmayın, çocuğunuz geri zekâlı değil, siz doğru iletişim protokolünü henüz bulamadınız. Sizin çocuğunuz belki sizin gibi işkolik değil ki bu da iyi bir şey. Hayatın içinde, eşinize, çocuğunuza ulaşabilmek için iletişim protokolleri var. Bir nev’i iki bilgisayarın birbiri ile haberleşmesi gibi... Siz de kendi iletişim protokollerinizi bulun. Kimi insanlar görsel iletişime, kimisi işitsele, kimisi dokunsal iletişime açıktır. Siz de hangisi olduğunuzu bulun. Basit bir örnek vermek gerekirse, bir patlama ya da yüksek ses duyulduğunda bazı insanlar gözlerini kapatır, bazı insanlar kulaklarını, bazıları yanındaki birine tutunur. Eğer sizin görsel iletişim protokolünüz gelişmişse, eşiniz ise dokunsal ise konuşarak anlaşamazsınız. Ona bir şeyi göstererek de anlaşamazsınız. Ona bir şey anlatmanın yolu ona sarılmak ve ondan sonra konuşarak ulaşmaktır. Çocuğunuz dokunsalsa, “Anneciğim, bak tekrar gösteriyorum. Bu iş böyle yapılır...” diye anlatmanın faydası yoktur. Ona sarılacak, öyle anlatacaksınız. İşitsel biriyse grafikle anlatmaya çalışmanızın anlamı yoktur. Eşinizin, çocuklarınızın, kardeş ve ebeveynlerinizin hangi gruptan olduğunu bulacaksınız ve onlarla öyle iletişim kuracaksınız. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Kendini Ertelemekten Vazgeç” Kitabından alınmıştır.
: / :