Farkındalık alanında kalmaya çalışırken, kimi zaman ilk anda anlayamadığınız şeyler de olur. Yaygın deyimle, “basiretinizin bağlandığı” durumlar da yaşarsınız ve sebebi de sonraki dönemde ortaya çıkar. Genelde televizyon programlarına davet edildiğimde, cevap vermeden önce bilmediğim bir programsa, nasıl bir program olduğunu, hangi konuların ele alındığını, nasıl ele alındığını, kimlerin katıldığını ve kimlerin izlediğini incelerim. Bir gün bir programa davet ettiler ve basiretim bağlanmış olacak ki programı hiç bilmediğim halde, “Tamam, gelirim...” demiş bulundum. Hiç araştırmadan programa katılmayı kabul etmiştim ama sebebini sonra anlayacaktım. Eğer araştırsaydım zaten katılmazdım... Altı konuk ve bir sunucunun olduğu programda şarkıcı bir konuk, oldukça ağır, olumsuz mesajlar veren bir şarkı söyledi. Öyle mutsuz, umutsuz mesajlar taşıyor ki şarkı, dinleyen hele de sürekli dinleyen birinin etkisinde kalmaması, mutsuz olmaması mümkün değil. Sonra şarkı bitti ve sunucu, şarkıcıya övgüler düzdükten sonra bana, ağır, ağdalı, mutsuz mesajlar içeren şarkılar konusundaki fikrimi sordu. “Bu tip müziğin zararlı olduğunu ve dinleyenlerin zihin yapısına zarar verdiğini” dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Nasıl ki bir insana sürekli, “Senden bir şey olmaz!” dediğinde gerçekten o insan başarısız oluyor, “Sen yaparsın, başarabilirsin!” denildiğinde motive olup başarıyorsa, sürekli olumsuz mesaj içeren bir şarkı da aynı etkiyi yapacaktır. Sürekli “terk edilme” temalı şarkılar dinleyen birinin gün gelip terk edilmesine şaşırmaması gerekir. Sürekli mutsuzluk anlatan şarkıları dinleyen bir insanın mutlu olması da çok mümkün değildir elbette. Nihayetinde anladım ki ben oraya, programı hiç araştırmadan gittim çünkü bu mesajın verilmesi gerekiyordu. Araştırsam, gitmeyecek ve bu konuyu da anlatamayacaktım. Bir insana kırk gün deli denirse, deli oluyor. Bir insan kırk defa üzüntü içeren bir şarkı dinlerse, üzülmemesi mümkün değildir. Hayatınıza ne çağırdığınıza dikkat etmeniz gerekir. Bazen basiretinizin bağlanması gerekiyorsa, bağlanıyor. Yoksa adım atamayacaksınız, kendinizi ertelemeye devam edeceksiniz. Bir şey gözlerinizi bağlıyor ve atıyor sizi olayın içine... Böyle bir durumla karşılaştığınızda “Nerden çıktı bu şimdi?”, “Ya niye iyice bakmadım ki ben buna?”, “Hay aksi!” gibi sözler söyleyip canınızı sıkacağınıza, sakin olun, farkındalık içinde olun. Mademki o ortamla eşleştiniz, diyeceksiniz ki: “Bunun içinde olmamın bir sebebi var. Ben buradan bir şey öğreneceğim. Kızıp söylenmek yerine, durup sakince ne öğrenmem gerektiğini anlayayım...” Bülent Gardiyanoğlu’nun “Yüreğiyle Konuşanlar” Kitabından alınmışıtr.
🎁🎁Hediye kazandınız: Cesaret Atölyesi videosu hediyesi için +90 548 872 0090 Whatsapp numaramıza 1111 yazarak mesaj gönderiniz. Çağrı Merkezimiz size geri dönüş yapacaktır.
🎁🎁Siz’de başkalarına bu eğitimi hediye edebilirsiniz. Nefes21 cep telefonu uygulamasını App Store / Play Store / Huawei Store'dan ücretsiz indirip kullanmaya başlayan tüm tanıdıklarınıza, bu video atölye çalışmasını hediye edebilirsiniz. Onlar da +90 548 872 0090 whatsapp numaramıza, sizin gönderdiğiniz 1111 kodunu göndererek hediye video eğitimini ücretsiz kazanabilirler. Şifa olsun.