Etrafınızdaki insanlara değer veriyorsunuz ama “Bana değer vermiyorsun!” diye suçlanmak sizi çileden çıkarıyor. Siz titiz birisiniz ama eşiniz size, “Senin kadar dağınık birini görmedim!” diyor ya da namus kavramına çok hassassınız ama kalkıp “Tabii tabii! Bu saate kadar ne yaptığını görmedik sanki!” diyorlar. İşte bu hassas noktanız, aynı zamanda sizin dikkat etmeniz gereken yerdir. İnsanlar bu hassas noktanızdan saldırıp, sizin enerjinizden beslenecekler. Hassas noktalarınızı keşfetmek de uzun sürecektir. Bu kitabı okuduğunuz için yarın piyangoyu kazanamayacaksınız. Ya da evdeki hareketlerinden şikâyetçi olduğunuz eşiniz bir anda değişmeyecek. Ama siz biraz yumuşayınca, bereketinizin açılmaya başladığını, ilişkilerinizin daha ılımlı olduğunu, evdeki cadı ve canavar modundan çıkıp bir yuva moduna girdiğinizde, yavaş yavaş bir şeylerin değiştiğini göreceksiniz. Size biri bir şey söylediğinde şalteriniz atıyorsa, onu bulup düzeltme zamanınız artık gelmiştir. İşkolik insanlar ne zaman eline kahve fincanı alsa ve iki dakika dinlenecek olsa, patronu geçer oradan. Birileri sizi tembellikle suçlarsa, kızmak yerine, “Bütün gün çalışıyorum. Şu an benim tembellik vaktim. Buyur gel, kahve içelim...” deyip onu da davet edin. Ben böyle yapıyorum. Oysa eskiden olsa, “Sen nasıl böyle konuşursun bana? Ben miyim tembel? Görmüyor musun bütün gün çalıştığımı!” derdim. Biri bana “Sorumsuzsun!” derse, “Evet, sorumsuzum! Elimden gelen bu kadar...” diyorum. Sorumsuz değilim deyip hep göbeğinden daldık tartışmaya. Tartışmanın bir fayda getirdiğini daha görmedim. Herkes sizde, sadece kendini görür. “Bülent, iyi olanı hak ediyorsun...” diyorum kendime. Bir ses, “Ben o arabayı alırsam laf edecekler bana...” diye karşılık veriyor. “Alırsan laf ederler.” Bir arabayı isterken, “O arabayı aldığımda benim kim olduğumu görecekler!” diyorsam egosaldır. “Ben bu arabayı çocukluğumdan beri seviyorum. Allah nasip ederse olsun...” diyorsam sorun yok. “Bu kıyafet marka, giyersem beni sayacaklar” ile “Bu kıyafet bana yakıştı” arasında fark vardır. Bunların başka versiyonları sizde vardır. Size uygun versiyonları bulun. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Dört Sınav” Kitabından alınmıştır.