“Allah’ım suçlanma korkumdan sana sığınırım; senden yardım dilerim. Şu andan itibaren suçlanma korkumu sevgiyle gönderiyorum. Ben insanları kolaylıkla ve sağlıklı bir şekilde anlarım, insanlar da beni sağlıklı bir şekilde anlarlar...”
Suçlanma korkusu tam bir ıstıraptır. Suçlanma korkusu olan kişiler, her durumda karşısındakine açıklama yapmaya çalışırlar. Bu gereksiz açıklamalarıyla sürekli kendini savunma halindedirler. Bu insanlarla konuşmak da zordur çünkü bu kaygıları karşı taraf için de yorucudur.
Suçlanma korkusu yaşayan bir arkadaşınızla konuşmayı deneyin bakalım, ona işiyle ilgili bir şeyler sorun. Bakın her soruyu nasıl da tehdit gibi algılayarak kendisini savunmaya geçecektir:
“Ben hata yapmadım. Ben işimi doğru yaptım. Hata yaptığımı mı düşünüyorsun?” demeye başlayacaktır muhtemelen.
Ona “Günaydın!” deyip iki saniye gözlerinin içine baktığınızda bile farklı anlamlar bulacaktır bunun içinde “Bana neden öyle baktın? Saçımı mı beğenmedin? Kıyafetim mi olmamış? Yüzümde bir şey mi var?” kaygılarıyla dolup taşacak, gün boyunca huzursuzlanıp söylenecektir.
Çünkü suçlanma korkusu, insanın sürekli kendini savunmasına neden olur ve bu da her iki tarafı yorar.
İşyerinde, müdürünüze dosyayı götürün. Dosyayı açıp bir süre hiçbir şey demeden bakıp dursun. Büyük ihtimalle bir süre sonra siz de kendinizi kötü hissedersiniz. Yaptığınız bir hatayı yakaladığı için mi sessiz kaldığını düşünmeye başlarsınız. Projenizle ilgili ne açıklama yapacağınızı düşünürsünüz hemen.
“Sabaha kadar uğraştım, bu dosyayı yapmaya çalıştım. Ne oldu, kötü bir şey mi var? Bu dosyayı beğenmediniz mi?” diye sormak istersiniz...
Suçlanma korkusu her iletişimi olumsuz yöne çekecektir. Bu korkuyu yaşayan biriyle yemeğe çıktığınızda sürekli başkalarının açıklarını anlattığını görürsünüz. Kendisine herhangi bir suçlama yöneltilmemesi için sürekli dışarıyı suçlayıp durur.
Bu kişiler muhtemelen çocukken suçlanmışlardır. Çocukluğunda yapılan bir suçlamayı veya iftirayı unutamamıştır. O haksızlığın kendisine nasıl yapıldığını henüz bağışlayamamış ya da hazmedememiş olabilir. Anıyı hatırlamadığı halde bilinçaltı o deneyime reaksiyon göstermeye devam eder.
Suçlanma korkunuz varsa, bu sizin için de ıstıraptır, hayatınızdakiler için de. Karşınızdakileri fazlasıyla yorarsınız. Daha o ağzını açmadan siz kendinizi savunmaya başlarsınız. Karşı taraf bundan çabuk sıkılır. Sanki karşınızdaki size saldırmış gibi onu ekarte etmeye çalışıyor görünürsünüz. Aslında öyle bir şey yoktur... Vesvese sizi zayıf bir noktanızdan yakalamıştır.
İnsan ilişkilerinde, birçok problemin altında suçlanma korkusu yatar. İletişim frekansını karıştırıp sürekli yanlış anlaşılmalara sebebiyet verir.
İçinizde suçlanma korkusu varsa biriyle görüşmeden önce bu duayı okuyun:
“Allah’ım kuracağım iletişim, her iki tarafın da hayrına ve hayırlara vesile olsun. Güzel bir şekilde oluşsun ve devam etsin. Senin koruman altında olsun.”
Böylece karşınızdakinin ağzından çıkan her sözde aslında sizi suçlamaya çalışmadığını fark edersiniz. Kendinizi suçlamaktan vazgeçin, suçlu aramaktan da vazgeçin.
Bunların tamamı vesvesenin gereksiz oyunlarıdır
Bu metin her şey hakikati görmekle başlar kitabından alıntılanmıştır. Kolaylıkla okumanızı tavsiye ediyoruz.
🎁🎁 Tebrikler. Kişisel Gelişim Tv’de video etkinlikler bölümünde yer alan video eğitim ve atölye kayıtlarına %75 indirim kazandınız.
Detaylı bilgi için +90 548 872 0090 Whatsapp numaramıza 7575 yazarak mesaj gönderiniz.
Çağrı Merkezimiz size geri dönüş sağlayacaktır. (Kazanılan bu indirim hakkı nakite çevrilemez, başka bir indirim hakkıyla birleştirilemez, geçerlilik süresi 3 aydır. %75 indirim hakkınızı 3 ay dolmadan bir başkasına devredebilirsiniz)