Gelişim Kartları

🌱 “Varmış Enerjisini” Kullanmak

Yazı Boyutu:

Kart Yorumu

Bir kâğıt kalem alın ve çocukluk hayalinizi yazın. Küçükken ne olmak istiyordunuz, nasıl bir hayaliniz vardı? Öğretmen mi olmak istiyordunuz, dansçı mı, ressam mı, bilim insanı mı, denizbilimci mi, pilot mu? Herkesin bir çocukluk hayali vardır. Sizinki neydi? Sonra bu hayali gerçekleştirip gerçekleştiremediğinizi yazın. Eğer gerçekleştiremediyseniz neden gerçekleştiremediniz? Büyüyünce bu hayal size saçma mı gelmeye başladı? Hayaliniz hangi yöne değişim gösterdi? Sonra bugünkü hayalinizi yazın... Bugünkü hayaliniz nedir? Ne yapmak istiyorsunuz? Bir şeyi zihninizde hazırlamadan o şey gelmez. Zihninizin içindeki bu durumu gerçekleştirebilmeye niyet edin. Başarılı insanların hayat hikâyelerine baktığımda hep şunu söylediklerini gördüm: “Çocukluk hayalimdi, başardım...” Hayalsiz bir çocuk yoktur ama hayalsiz bir yetişkin vardır. Bir gün biri geldi ve şöyle dedi: “Hayallerimdeki gibi biri karşıma çıkmıyor.” “Niyet et...” dedim. Niyet etti ve üç ay sonra tekrar geldi. “Tam öyle biri çıktı karşıma!” dedi. Sordum: “Evlendiniz mi?” “Nerde? Bende öyle bir özgüven eksikliği başladı ki... ‘Beni niye sevsin? Bana niye baksın? Benden daha iyilerini kolayca bulur...’ diye düşünmeye, ‘Sen daha iyilerine layıksın...’ demeye başladım ona.” İşte kilit noktalardan birisi burasıdır: Hepimiz her şeyi isteriz, ama bize geldiğinde hazır değiliz. Hep koltuk peşinde koşarız ama koltuk, hazır olduğunuzda gelir. Herkes koltuğun, garantinin, güvencenin peşinde koşar, emin olmanın peşinde koşar ama çok az insan yaptığı işi dört dörtlük yapar. Duygunun içinden geçip gidebilmek önemlidir ama biz geçemeyip duvara tosluyoruz. Sonra da patlıyoruz. Böylece iki gün, üç gün daha boşa gidiyor. İçinizden insanlarla kavga ediyorsunuz, belki sağlığınız bozuluyor, tansiyonunuz çıkıyor. Oysa yapmanız gereken teflon gibi olmaktı. Bırakın size gelen duygu, yapışamadan kayıp gitsin çünkü yapışırsa birkaç ayınız, belki daha uzun bir zamanınız kaybolup gidecek. Kendini ertelememenin sırrı basittir: Olacağa hazır olun ve olumsuz düşüncelerin üstünüze yapışıp kalmasına izin vermeyin. Diyelim ki yıllardır hayalini kurduğunuz bir ortama sizi davet ettiler. Hazırlanmak için dört saatiniz var. Sorun bakalım kendinize, bu dört saatte hazır olup gidebilecek misiniz? Unutmayın ki peri gelip balkabağını arabaya, sizi de bir prensese çevirmeyecek... Gariptir ki birçok insan, yıllardır hazır olduğunu sandığı şeye dört saatte bile hazırlanamaz çünkü biz iyi şeylere hazır değiliz. Biz hep kötüye hazırlanmaya programlıyız. Anne babamız bize “bir zor günün geleceğini” sürekli tekrarlayıp ona hazırlanmamızı ister, biz de zor bir gün gelecek diye hazırda bekleriz. Tedbirli olmayın demiyorum ama zor bir gün için sürekli hazırda beklerseniz, zor gün de gelir ve her şeyi alır gider. Belki hayatınızın projesi için fırsat bugün önünüze çıkacak ama sermayeniz hazır değil. Belki hayatınızın buluşmasına davet edildiniz ama kıyafetiniz hazır değil. Belki hayatınızın iş gö- rüşmesine çağrılıyorsunuz ama sorulara vereceğiniz cevaplar konusunda bile kafanız net değil... Benim yıllar önce bir hayalim vardı. Kitap yazmak ve bunu büyük kitabevi zincirlerinde satabilmek... Bir gün, yurtdışından dönerken havaalanında bu kitap zincirlerinden birinin mağazasını gördüm. Dergiler aldım ve yayınevi logolu bir poşete koydular. Onunla döndüm. Sonra yoğunluk nedeniyle dergilere bakmayı unuttum. Günler sonra bir gün poşet gözüme çarptı. Kendi kendime, “Niye benim kitabım bu poşetin içinde yok ki?” diye sordum. Sonra dönüp boş bir kitap yaptım. Bir kitap maketi... İçinde yazı bile yok, boş sayfalar var ama kapağında elyazısıyla “Bülent Gardiyanoğlu” yazıyor. Maket kitabı poşetin içine attım ve onu da duvara astım. Her gün onu gördüğümde, “Benim kitabım burada...” diye içimden geçirdim. ‘‘Varmış enerjisini” aktive ediyordum. “Allahım nasibimde sesimi duyurmak varsa bana da kitap yazabilmeyi ve herkese ulaştırabilmeyi nasip eyle...” diye Allah’a dua ettim. “Benim kitabım var...” dedim. “Birçok kitapçıda bulunacak!” İmkânı yok gibi gereksiz endişeler yerine, yaptığım duamı zihnimde olmuş ve varmış gibi düşünerek destekledim. Aslında bu durum oldurtan bir durum değil, en azından hayalinizin bozulmasını engelleyen bir durum. Hayalinizi zihninizde korursanız, olma olasılığı çok daha fazladır. Tabii nasipte varsa. “Allahım, artık ne olur bana destek gönder...” diye dua ettim. Bu duamdan sonra Destek Yayınları ile yolumuz buluştu ve yıllardır Allah nasip ediyor, kitaplarımız bütüne ulaşmaya devam ediyor. Dua ile birlikte varmış enerjisi işe yarıyordu. Buradaki ince çizgiye lütfen dikkat edin: Şüphede olursanız enerjiniz dağılır. Niyetinizin net olması önemlidir. Siz de bir şeyler yapmak, bir eser vermek, bir ürün çıkarmak istiyorsanız, kendinizi tutmayın, çalışın, çabalayın. Gün gelir, sizin de kapılarınız açılır ya da kapıyı çalıp gelen olur. Çocukluk hayallerinizi belki ertelediniz belki gerçekleştirmeye çalışmaktan vazgeçtiniz ama bugün artık kolları sıvayın ve kurduğunuz hayalleri ertelemeyin. Hayalleriniz size aittir. Onları ertelediğinizde kendinizi ertelemiş olursunuz. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Kendini Ertelemekten Vazgeç” Kitabından alınmıştır.

 

🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız. 

Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin. 

Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)

Önerlen İçerikler

Denge Kartları

: / :