Peki neden bizimle aynı amaca yürüyenlerle değil de zıt insanlarla buluşuruz? Bu sorunun yanıtı basittir, çünkü hep şunu söylersiniz: “Bu dünyada düzgün insan kalmamış!” Bunu söylediğinizde, “Bu dünyada düzgün insan yok. Bana düzgün olmayanları gönderin çünkü kabullendim...” demiş oluyorsunuz. Siz bunu kabullenince, ilahi sistem de size istediğiniz tipte insanları gönderir, onlarla yollarınız kesişmeye başlar. Ta ki farkına varıp niyetinizi temizleyinceye kadar. “Bu dünyada düzgün insanlar da var ve ben onlarla buluşmaya ve bu yolda ilerlemeye niyet ediyorum...” demeyi öğrenmelisiniz. Eskiden, biriyle işe girerken bile, “Bu beni kesin batıracak! Aldatacak, dolandıracak...” diye düşünmeye başlardım. İşin başında daha böyle düşünürseniz, sonuç ne olabilir? Sonuçta dolandırıyor, batırıyordu. Dolandıracak ki haklı çıkmış, rahatlamış olacaksınız! Hayatınıza istediğiniz değil, ihtiyacınız olan insanlar gelir. Sizi törpüleyecek, nötrleyecek, hatalarınızı gösterecek, beklentilerinizi karşılamayacak ve gaflet uykusundan uyanmanızı sağlayacak insanlar gelir. İşin acı tarafı şudur: Siz eksiksiniz ve istersiniz ki biri gelip sizi tamamlasın. Öyle bir şey olmayacak. Sizi birinin gelip tamamlamasını, bütünlemesini beklemeyi bırakmalısınız. Yola çıkmalı, hayırdua etmeli ve uyanışa geçmelisiniz. Uyanışa geçerseniz zaten sizi uyandırmak üzere birinin gelip dolandırmasına, kandırmasına ihtiyacınız kalmaz. İnsanların size bir şey vermesini, sizi tamamlamasını beklemeyin. Siz insanları tamamlamaya niyet ederseniz, siz elinizdekileri paylaşmaya niyet ederseniz işte o zaman sizinle paylaşan veya sizi tamamlayan insanlar gelecektir. Gözünüzü kapatın ve yanınızda tanımadığınız bir insan olduğunu düşünün. Varsayalım ki sizin haliniz ondan daha iyi olsun. Onun sizinle ilgili, “Allah bilir bunu nasıl bir haram parayla aldın? Seni öbür tarafta yakacaklar!” diye düşündüğünü bilseniz, siz onun hakkında ne düşünürsünüz? Sizin başarınızı, daha iyi durumda olmanızı çekemediğini hissetseniz, açıktan olmasa da içinden sürekli sizi yargıladığını bilseniz, böyle bir insanla ne yaparsınız? Sizin iyi olmanızdan dolayı haset eden, sürekli laf sokan, “Senin baban zengin!”, “Tabii ya sen benden uzunsun!”, “Sen güzelsin, ben değilim diye beni seçmediler...” diyen birine karşı nasıl bir duygu geliştirirsiniz? Kendini hep acı bedende tutarak başarısızlığına bahaneler bulan, sizin elinizdeki imkânlar onda olsa, kendisinin de başarılı olacağını düşünen bir arkadaşa sahip olsaydınız, ilişkiniz ne kadar devam ederdi? Muhtemelen yukarıdaki seçenekler ve benzerleri ile ilişkileriniz hatta aynı ortamda bulunmanız bile uzun sürmezdi. Böyle insanlarla muhatap olmayı istemez, hayatınızda bulunmalarını da çok arzu etmezdiniz. Başkasına haset eden, laf sokan, kendi başarısızlığına bahane olarak başkalarının başarısını gösteren kişileri kimse hayatında istemez. Böyle davranırsanız, eninde sonunda insanlar sizden uzaklaşacaktır. Yoksul olduğunuzu görüyor ve niye maddi durumu iyi olan arkadaşlarınız bulunmadığını merak ediyorsanız, cevap buradadır. İlişkileriniz sağlıklı yürümüyor, bir müddet sonra insanlar sizden kaçıyorsa, bu konular üzerine biraz düşünün. Düşünmeye zaten başladıysanız bu iyidir. Demek ki normalde bu farkındalık sizde var. Bundan sonra yapmanız gereken, insanları içsel olarak yargılamak ya da tersine sürekli olarak takdir etmek, “Harikasın!” demek değil, dengeli bir ilişki kurmaktır. Her şeyin olduğu gibi insan ilişkilerinin de bir dengesi vardır. Bu sebepten dolayı hayatta belli şeyleri deneyimlemiş, bir noktaya gelmiş insanlar artık dert duymak istemiyor. Biz ise yakaladığımız yerde bütün hayatımızı ona anlatmak için çaba gösteriyoruz. Tabii ki sizinle konuşmak istemeyecek, kaçacaktır. Bir insan düşünün ki sizinle proje konuşuyor, iş konuşuyor, ufkunuzu açıyor. Bir başka insan daha düşünün ki sürekli kaynanasını, görümcesini çekiştiriyor. Hangisi ile görüşmek, konuşmak, ilişkide kalmak ister, hangisinden kaçmak, uzak durmak istersiniz? Şu şekilde dua etmeyi ihmal etmeyin: “Allahım hayatta senin sevdiğin kullarla da buluşmayı nasip et. Senin yolunda hizmet ederken bizim hayal ve fikirlerimizi destekleyecek insanlarla buluştur.” İyi insanların olduğuna inanın. Yeter ki iyi insan frekansı yaymayı başarın. Bunu yapabildiğinizde emin olun, o insanlarla buluşacaksınız. Eğer buluşamıyorsanız, siz hazır değilsinizdir. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Kendini Ertelemekten Vazgeç” Kitabından alınmıştır.
🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız.
Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin.
Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)
