Gelişim Kartları

🌱 ALINAN VE VERİLEN MESAJLAR

Yazı Boyutu:

Kart Yorumu

Deneyim alanına adım attığınızda, aldığınız ve verdiğiniz mesajlara çok dikkat etmelisiniz. “Akıllı birine kırk gün deli dersen, delirir!” diye bir atasözümüz vardır. Çok doğru bir atasözüdür. Herkes size “Haylazsın! Senden bir şey olmaz!” derse inanırsınız. Bir süre sonra artık haylaz olduğunuzu ve sizden bir şey olmayacağını, başarılı olamayacağınızı, işe yaramadığınızı kabullenirsiniz. Bu durum bilinçaltınıza yerleşir ve kökleşir. Değişmeyecek bir inanca dönüşür. Eğer size iyi yönde mesajlar verirlerse, aynı şekilde buna da inanır ve iyi yönde gelişim gösterirsiniz. “Harikasın! Sen yaparsın...” diyorlarsa, ister istemez bu sizi olumlu yönde geliştirecektir. Zihninizin arka planında, harika bir insan olduğunuza ve çok güzel işler yapabileceğinize inanırsınız. Kendinize inancınızı da, çocuklarınıza ve çevrenizdeki insanlara olan inancınızı da kaybetmeyin. Kendinizin de onların da başaracaklarına emin olun. “Bu asla düzelmez!” demeyin ve size böyle denilmesini hatta sizinle ilgili böyle şeyler düşünülmesini engelleyin. Pes etmeyin... Biz pes ettiğimiz zaman kaybederiz. Ne zaman ki pes ettik, o zaman kaybettik. İnsanın içinde bir cevher vardır ve ateşi ne kadar sönmüş görünürse görünsün, aynen bir ısıtma cihazının pilot alevi gibi yanmaya devam eder. Önemli olan o ateşi yeniden harlandıracak motivasyonu bulmaktır. Deneyim alanına geçip farkındalık alanına doğru yolculuk ederken, vesvese ya sizinle ya da çevrenizdekilerle ilgili olarak gelir ve kafanızın içinde konuşmaya başlar: “Hayatta düzelmez bu!” “Bu çocuktan bir şey olmaz!” “Senin bir şey olacağın yok! Olsan olurdun zaten...” Vesveseye itibar etmeyin. Emin olun, birinden bir şey olmasa, benden olmazdı. Geçmişte, öylesine her şeyi batırıp öylesine dibe vurdum ki artık elimde hiçbir şey kalmamıştı. Öyle bir gün geldi ki kendimi işsiz, parasız, yalnız ve evsiz buldum. Küçük bir çocuk gibi annemin evindeki bir kanepeye sığındım. Fakat ayağa kalktım, kendimi ertelemeyi bıraktım ve yeniden çaba gösterdim. Hayatıma mutlu olduğum bir insan geldi, yeni iş kurdum, borçlarımı ödedim ve mutlu bir yuvaya kavuştum. Yaşadığım süreçleri kitaplarımda ve seminerlerimde insanlarla paylaştım ve paylaşmaya devam ediyorum. Sizin de yapmanız gereken budur. Deneyim alanında moralinizi bozacak olan vesveseyi susturmayı, dışarıdan gelecek moral bozucu mesajlara kulaklarınızı kapatmayı bilmelisiniz. Siz musluğu açtığınızda o alevler yanacak ve her şey yoluna girecektir. Sizin hayat yolunuz budur: Hayattan ümidini kaybetmiş insanlara da olumlu bir örnek olacak, onlar için de “Ümitsiz görünen insanlardan dahi bir şey olur...” inancını yeniden canlandıracaksınız. Bu sayede sadece siz değil, pusulasını kaybetmiş başka birileri de belki tekrar her şeyi yoluna sokacaktır. İnsanın içinde, beyninde yazılımlar vardır. Beyninizi bir şekilde formatladılar ve bir yazılım yüklediler. Aynen sizde olduğu gibi çevrenizdeki insanlarda da atılmış formatlar ve yüklenmiş yazılımlar var. Belki siz, belki çevrenizdeki insanlar, kafalarının içindeki bu formatlar nedeniyle bazı şeyleri göremiyorsunuz. Bu nedenle insanlar gerçeklerden kopuyor, konfor alanı içinde kalmak için direniyorlar. Yapmanız gereken, ona doğru yazılımı tekrar hatırlatmaktır. Bunun yolu da basittir: Olumlu mesajlar vermek ve yaşayarak göstermek... Bunu yapmazsanız, belki çocuğunuz on beş yaşında ulaşacağı farkındalığa, çok daha uzun bir yoldan gidip kırk beş yaşında ulaşacak... Anne baba kavgalı olursa, çocuk açılım yapmak yerine korkuyla hayatta kalmaya çalışır. O korkuyla yaşayarak büyüyen çocuğun kurduğu yuva da anne babasının yuvasının tekrarı olur. Kendinizi keşfedin. Her birimizde farklı ve diğer insanların hayrına olan iyi ve güzel özellikler vardır. Kimi insanlar doğuştan şifacıdır. Kişisel enerjisi kimi rahatsızlıkların giderilmesinde faydalıdır. Belki siz de ninenizin, dedenizin böyle bir şifacı olduğunu duydunuz, küçükken şahit oldunuz ama onu ortaya çıkarmak, geliştirmek yerine, maziye gömmeyi tercih ettiniz. Kimi insanlar güzel yemek yapar. Diğer insanların ondan öğreneceği şey güzel yemek yapmaktır. Kimi insan güzel koşar, kimi insan hayvanların beslenmesinde iyidir, kimi insan teknik buluşlar yapar, kimi insan yıldızları gözlemler. Bunların hiçbiri diğerinden daha değerli ya da daha değersiz değildir. Hepsi kıymetli ve diğer insanlar için de gereklidir. Bu nedenle sizin de iyi yaptığınız, belki farkında bile olmadığınız, belki küçümsediğiniz en az bir özelliğiniz var ve deneyim alanında artık onu keşfetmek, öne çıkarmak ve insanlara da öğretmek durumundasınız. Eğer yeteneklerinize ve hangi işte iyi olduğunuza yoğunlaşmak yerine denemeyi bırakır, kendinizi dedikodu ile vakit kaybeden, üretmeyen, garanti kalesinde kalmak için direnen biri haline getirirseniz, elinizdekileri de kaybedebilirsiniz. Kimi yargılarsanız, aynı durum başınıza gelir. Kimi küçümserseniz, onun sizden daha iyi duruma geldiğini görürsünüz. Kimden kaçarsanız, ona yakalandığınızı fark edersiniz. Hangi olayı istemiyorsanız, o olay tekrar tekrar hayatınıza gelir. Ta ki siz artık harekete geçmeniz gerektiğini kabullenip ilk adımı atıncaya kadar... Şunu da belirtmek gerekiyor ki asla karşılaştığınız kötü durumların sizi yıldırmasına izi vermemelisiniz. Kimi insanlar deneyip başarısız olduklarında, “Bir daha denemeyeceğim...” der ve bırakır. Bu yanlıştır. Tekrar tekrar denemekten korkmamak gerekir. Hiç düşündünüz mü, çocuklar neden başarılı olur? Çünkü onlar tekrar tekrar denemekten çekinmezler. Defalarca düşseler de yine kalkıp yürümeyi dener ve sonunda iki ayakları üstünde dengede kalıp ilerlemeyi başarırlar. Çocuklar gibi olmalı, denemekten korkmamalısınız. Kimi insanlar da deneyim alanına geçtiklerinde, umdukları şeyleri bulamadıklarında, iyilik yapmaya çalışırken kötülükle karşılaştıklarında pes etme yoluna gider hatta “Bundan sonra ben de kötü olacağım!” der. Bunu da yapmayın çünkü zaten yapamazsınız... Siz kötü değilsiniz ve kötülük yapmaya çalışırsanız, elinize yüzünüze bulaşır. Tam birinin dedikodusunu yapmaya kalktığınızda o kişi karşınıza çıkar. Tam işten kaytarmaya kalkıştığınızda patronla burun buruna gelirsiniz! Panik, korku, acelecilik gibi konuların sizi engellemesine, yolunuzdan çevirmesine izin vermeyin. Sakin olun ve sakin bir enerji yayın. Her şeyin kontrolden çıkıyor gibi göründüğü noktada ise derin bir nefes alın ve “Allahım, her ne oluyorsa sana sığınıyorum... Hepimizin hayrına olsun...” diye dua etmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın, karşılaştığınız olaylara verdiğiniz ilk tepki çok önemlidir. İlk tepki olarak her zaman “sakinliği” seçin. Sakinlik hem dengeye daha kolay gelmenize yardımcı olacak hem de kontrolsüz bir tepki vermenizin önüne geçecektir. Beklemek yerine, zorla kalmaya çalışmak yerine artık yola çıkın. Söylenmek, şikâyet etmek, kendinize acımak yerine harekete geçin. Sizin için faydalı olan budur. Bülent Gardiyanoğlu’nun “Yüreğiyle Konuşanlar” Kitabından alınmışıtr.

 

🎁🎁 Tebrikler. Bülent Gardiyanoğlu’nun yılda iki kez gerçekleşen Kişisel Gelişim ve Farkındalık Kampına %19 indirim hakkı kazandınız. 

Bilgi için +90 548 872 00 90 Whatsapp numaramıza 1919 yazıp gönderin. 

Çağrı Merkezimiz size yazılı olarak gerekli bilgileri iletecektir. (Kazanılan indirim hakkı nakite çevrilemez, bir başka indirim hakkıyla birleştirilemez. Geçerlilik süresi 6 aydır. 6 ay dolmadan hakkınızı bir başkasına devredebilirsiniz)

Denge Kartları

: / :